gokgann
Aktif Üye
- 17 Ocak 2025
- 1,271
- 0
Kripto para piyasasının önemli aktörlerinden Ripple, ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’nun (SEC) Kripto Görev Gücü’ne bir mektup daha gönderdi. Ripple, mektubunda dijital varlıkların yatırım sözleşmesinden ne zaman ayrıldığının net bir şekilde tanımlanması gerektiğini vurguladı.
"XRP Artık Bir Yatırım Sözleşmesi Değil"
Ripple’ın Baş Hukuk Sorumlusu Stuart Alderoty tarafından 28 Mayıs’ta paylaşılan mektup, SEC üyesi Hester Peirce’in “Yeni Paradigma” başlıklı konuşmasındaki şu kritik soruya cevap arıyor:Bir dijital varlık, hangi noktada yatırım sözleşmesinden ayrılır ve menkul kıymet statüsünü kaybeder?
Ripple, bu konuda daha önce yapılan hukuki analizlere atıf yaptı. Özellikle 2022 tarihli “The Ineluctable Modality of Securities Law” başlıklı makaleye değinildi. Makale, ikincil piyasalarda işlem gören çoğu kripto varlığın, yatırımcılar ile ihraççılar arasında sürekli bir yükümlülük taşımadığı için menkul kıymet sayılamayacağını savunuyor.
Ripple’dan Net Bir Test Önerisi
Ripple, mektubunda dijital varlıkların yatırım sözleşmesinden ayrıldığına dair yasal bir test önerisi sundu:- İhraççı, yatırımcılara karşı yerine getirilmemiş maddi taahhütlerde bulunmuş olmalı.
- Mevcut varlık sahibi, ihraççıya karşı yasal olarak uygulanabilir haklara sahip olmalı.
“Yeterli Merkezsizleşme” Gibi Belirsiz Kavramlara Eleştiri
Ripple, SEC’nin “yeterli merkezsizleşme” gibi belirsiz kavramlarla düzenleme yapmaya çalışmasını da eleştirdi. Bunun yerine ağ olgunluğu, kamusal işlem geçmişi ve tek taraflı kontrolün olmaması gibi objektif kriterlerin esas alınması gerektiğini savundu.Yasal Belirsizlik Son Bulmalı
Mektupta ayrıca, düzenleyici netliğin yalnızca iyi niyetli piyasa aktörlerini koruyacak şekilde yapılması gerektiği vurgulandı:“İyi niyetli projelerin önü açılmalı, ancak yasa dışı hareket edenler de korunmamalı.”
Ripple ile SEC arasındaki uzun süredir devam eden hukuki mücadelede sona yaklaşılıyor. Her iki tarafın da yeniden başvuruda bulunması beklenirken, Ripple’ın bu son mektubu sektörde düzenleyici netlik talebinin daha da yükseldiğini gösteriyor.