gokgann
Üye
- 17 Ocak 2025
- 891
- 0
Peter Schiff, uzun süredir Bitcoin’in en güçlü eleştirmenlerinden biri olarak, dijital varlığın gerçek bir değer taşımadığını ve sadece spekülasyona dayandığını savunuyor. 11 Nisan’da yaptığı açıklamada, "Bitcoin 2008 finansal krizinden doğdu. Ironik bir şekilde, 2025 finansal krizi onu öldürecek" diyerek Bitcoin’in çöküşünü öngördü. Ancak, bu iddia, Bitcoin’in tarihindeki önceki krizlere karşı nasıl direndiğini ve 2025’teki ekonomik durumun Bitcoin üzerindeki potansiyel etkilerini gözler önüne seriyor.
Bitcoin'in Doğuşu ve Şu Anki Durum
Bitcoin’in doğuşu, 2008 yılındaki küresel finansal krizin etkileriyle yakından ilişkilidir. Kriz, dünya çapında büyük bankaların çökmesine ve kredi piyasalarının durmasına yol açtı. Merkez bankaları faiz oranlarını sıfıra yakın seviyelere indirerek agresif para politikaları uygulamaya başladılar. Bitcoin, bu belirsiz dönemde, merkeziyetsiz bir finansal alternatif sunma amacını taşıyarak doğdu. Yani Bitcoin, krizlerin ortasında bir çözüm olarak yaratıldı. Ancak şimdi, başka bir kriz bu dijital varlığı yok edebilir mi? Yoksa Bitcoin, finansal sistemler kırılgan olduğu sürece mi hayatta kalmaya devam eder?
2025 Krizinin Özellikleri ve Bitcoin'in Durumu
2025 yılına bakıldığında, Bitcoin’in karşılaştığı bu yeni kriz, 2008’deki bankacılık çöküşünden farklıdır. Bu kez, kriz büyük ölçüde politika tercihlerinden kaynaklanıyor, özellikle de geniş çaplı gümrük tarifelerinin uygulanmasıyla. 1 Nisan’da ABD Başkanı Trump, 75’ten fazla ülkeye yönelik büyük tarifelerin arttığını açıkladı. Bu tarifeler, ürün türüne ve kaynağa göre %11 ile %50 arasında değişiyor ve özellikle Çin, daha sert ticaret kısıtlamalarına tabi tutuldu.
Bu açıklama, küresel piyasalarda ani bir volatiliteye yol açtı ve hisse senetleri, emtialar ve döviz piyasalarında büyük dalgalanmalara neden oldu. ABD borsaları birkaç işlem gününde 12 trilyon doların üzerinde değer kaybetti. 9 Nisan’da Beyaz Saray, tarifelerin çoğunu 90 gün süreyle askıya aldığını açıkladı, ancak Çin’e yönelik kısıtlamalar devam etti. Bu açıklama piyasaları kısa vadeli olarak rahatlatırken, uzun vadeli hasarları ve ticaret momentumundaki daralmayı ortadan kaldırmadı.
Bitcoin, bu dönemde $74,500’a kadar düşerken, askıya alınan tarifelerin ardından $83,000 ile $85,000 arasına toparlandı. Ancak, bu sadece geçici bir rahatlamaydı ve küresel ticaretteki belirsizlik devam ediyor.
Bitcoin’in Geçmişteki Krizlere Tepkisi
Bitcoin, henüz geleneksel varlıklara göre genç bir varlık olsa da, daha önce birkaç büyük krizden geçti. 2020’deki COVID-19 çöküşü, Bitcoin için ilk büyük makroekonomik testti. Küresel piyasalarda yaşanan çöküşle birlikte Bitcoin, birkaç gün içinde %50’den fazla düşerek $9,000’dan $4,500 seviyelerine geriledi. Ancak hızlı bir toparlanma yaşadı ve yıl sonuna kadar $28,000’ın üzerine çıktı.
2022’de ise, Terra ve FTX’in çöküşüyle birlikte kripto ekosisteminden kaynaklanan baskılar Bitcoin’i $45,000’dan $16,000’a düşürdü. Yine de, bu süreçte, küresel likiditenin daralması ve Fed’in faiz oranlarını artırması gibi etmenler de etkili oldu. Bitcoin, 2023’te ise ABD bölgesel bankalarının çöküşüyle birlikte bir kez daha ivme kazandı ve $20,000’dan $28,000’a yükseldi.
Bu krizler, Bitcoin’in davranışının sabit olmadığını, bazen riskli bir varlık gibi hareket ettiğini, bazen de geleneksel sistemlerin çöküşü sırasında değer kazandığını gösteriyor. Bitcoin, genellikle riskli varlıklar gibi işlem görse de, bazen merkeziyetsiz bir güvenli liman arayışında olan yatırımcılar tarafından talep ediliyor.
S&P ve Bitcoin Arasındaki Artan Korelasyon
Son dönemde, Bloomberg analisti Eric Balchunas’ın dikkat çektiği gibi, "S&P 500, artık Bitcoin kadar volatil" hale geldi. Geleneksel ve dijital varlıklar arasındaki korelasyon giderek artıyor. Yatırımcılar, bu varlıkları aynı risk evreninin bir parçası olarak görmeye başlıyorlar. Peter Schiff gibi Bitcoin’in ölümünü savunanlar ve Bitcoin’i doğal olarak dayanıklı bir varlık olarak görenler arasındaki tartışma, aslında daha karmaşık bir gerçeği yansıtıyor.
Bitcoin, ne tamamen bağışıklığa sahip ne de geçerli olmaktan çıkmış bir varlık. Adaptasyon yeteneği sayesinde, hangi sistemin çökeceğine bağlı olarak değer kazanabiliyor. Bu, Bitcoin’in sadece meme token’larına karşı değil, aynı zamanda küresel ekonomik zorluklara karşı da dirençli bir varlık haline gelmesini sağlıyor.
Peter Schiff’in Bitcoin’in ölümünü ilan etmesi, bu dijital varlığın kripto ekosistemindeki yerini tartışmaya açan bir perspektif sunuyor. Ancak Bitcoin’in geçmiş krizlerden çıkardığı dersler ve adaptasyon yeteneği, onun gelecekteki rolünü daha da ilginç hale getiriyor. Şu anda Bitcoin, sadece bir spekülasyon aracı değil, aynı zamanda finansal sistemlerin kırılganlıklarına karşı bir alternatif olarak da değer kazanıyor.