gokgann
Üye
- 17 Ocak 2025
- 487
- 0
9 Şubat 2025’te Michael Saylor’ın Fox'ta yaptığı bir röportajdan bir kesit yayınladı. Videonun açıklamasında, Saylor’ın Bitcoin anahtarlarını öldüğü zaman "yakacağı" ve böylece coin’lerinin asla satılmayacağını ima ettiği iddia edildi. Ancak, Saylor’ın aslında ne söylediği ve bu açıklamanın ne anlama geldiğini daha yakından inceleyelim.
Saylor'ın Gerçek Söyledikleri
Birçok medya organı, Cointelegraph’ın yayınladığı videoyu alıntılayarak başlıklarında Saylor’ın Bitcoin'lerini mezara götüreceğini öne sürdü. Fakat Saylor aslında böyle bir şey söylemedi. Röportajda, büyük miktarda Bitcoin’e sahip birinin, "pro rata katkı" sağlamak amacıyla anahtarlarını yakmasının iyi olacağını belirtti. Yani, büyük miktarda BTC’nin dolaşımdan sonsuza kadar çıkması, kalan Bitcoin'lerin değerinin artmasına yol açacak. Bu da diğer Bitcoin sahiplerinin daha fazla kazanç elde etmesi anlamına gelebilir.
Bitcoin’in Arz Şoku ve Saylor’ın Fikirleri
Saylor’ın fikri, Bitcoin’in deflasyonist doğasına dayanıyor. Büyük miktarda Bitcoin'in arzdan düşmesi, kalan coin’lerin değerini arttıracak ve bu da BTC sahiplerinin kazançlarını artırabilir. Bu yaklaşım, eski ABD başkanı Donald Trump’ın Bitcoin’i satmama ve stratejik olarak biriktirme çağrısıyla benzerlik gösteriyor. Bazı Bitcoin rezervi önerilerinde de BTC'nin yıllarca satılmaması gerektiği belirtilerek piyasa istikrarı ve sürekli talep sağlanmak isteniyor.
Ancak, Saylor’ın açıklaması, onun Bitcoin'lerini sonsuza kadar kilitleyeceği anlamına gelmiyor. Yine de, Saylor’ın böyle bir hareketi gelecekte düşünebileceği ihtimali mevcut. Ancak şu an için sadece bu fikri paylaşıyor ve kesin bir karar verdiğini söylemek doğru olmaz.
Saylor’ın Bitcoin’e Bakış Açısı ve Satoshi’nin Vizyonu
Saylor, Bitcoin’in az bulunan bir varlık olarak değerinin arttığını sıkça vurguluyor. Onun görüşüne göre, Bitcoin’in sabit arzı (21 milyon BTC) onu mükemmel bir değer saklama aracı haline getiriyor. Saylor, 2024’teki PBD Podcast'inde, Bitcoin dışındaki birçok ürünün üretiminin zamanla artırılabileceğini belirtmişti. Ancak Bitcoin, arz açısından sabittir. Bu durum, Saylor’a göre Bitcoin’i uzun vadede benzersiz bir varlık yapıyor.
Saylor, aynı zamanda Amerikan dolarının, hükümetin Bitcoin'e yatırım yapmaya başlamasıyla birlikte de facto olarak Bitcoin ile destekleneceğini ve bu durumun doları daha da güçlendireceğini öne sürüyor. Ancak Bitcoin’in değerinin, yalnızca talebin güçlü kalması durumunda artmaya devam edeceğini unutmamak gerekiyor.
Saylor’ın Fikrinin Potansiyel Etkileri
Saylor’ın önerdiği "anahtarları yakma" hareketi, Bitcoin'in arzını önemli ölçüde azaltarak fiyatları artırma potansiyeline sahip olabilir. Ancak bu fikir, Bitcoin'in yalnızca arzla değil, aynı zamanda talep ile değer kazandığı bir piyasa dinamiği içinde önemli bir soru işareti oluşturuyor.
Örneğin, Saylor’ın sahip olduğu yaklaşık 450.000 BTC'nin öldükten sonra dolaşımdan çıkması, 2024 ile 2028 arasında her gün üretilen 450 BTC’yi ortadan kaldırmış olacak. Bu, üç yıl süresince üretilen neredeyse tüm Bitcoin’lerin yok olması anlamına gelir. Ancak, bu durum, Bitcoin madenciliği için de yeni zorluklar yaratabilir. Madencilerin madencilik yapmaya devam edebilmesi için fiyatların artması gerekebilir.
Kaybolan Bitcoin’ler ve Gelecekteki Tehditler
Şu an itibariyle, yaklaşık 3 milyon BTC'nin kaybolduğu tahmin ediliyor. Kaybolan bu Bitcoin'ler, arzı daha da kısıtlar, ancak kaybolan coin'lerin tam olarak ne olacağı belirsizdir. Bitcoin’in 21 milyonluk sert sınırının değiştirilip değiştirilemeyeceği, bazı kişiler tarafından tartışılıyor. Bu konu, Bitcoin ağındaki değişikliklerle mümkün olsa da, topluluk bu tür değişikliklere karşı oldukça temkinli.
Bir diğer endişe ise kuantum bilgisayarlarının potansiyel etkisi. Kuantum bilgisayarları, BTC cüzdanlarını kırma potansiyeline sahip olabilir ve kaybolan coin'ler bir şekilde yeniden erişilebilir hale gelebilir. Bitcoin topluluğu bu durumu engellemek için önlemler alıyor, ancak sonuçlar şu an için belirsizdir.
Sonuç
Michael Saylor’ın Bitcoin anahtarlarını "yakma" fikri, Bitcoin arzını kısıtlayarak değer artışı sağlama amacı güden bir strateji gibi görünüyor. Ancak Saylor, bu kararı gelecekte alabileceği gibi, fikrini değiştirebilir. Bitcoin'in az bulunurluğu ve talep artışı, fiyatlarının yükselmesine neden olabilir, ancak kaybolan Bitcoin’lerin geleceği ve kuantum bilgisayarları gibi faktörler, bu stratejinin uzun vadeli etkilerini belirsiz kılıyor.