gokgann
Üye
- 17 Ocak 2025
- 515
- 0
Meksika’nın en zengin iş insanlarından biri olan Ricardo Salinas, Avrupa’nın kripto para politikalarına yönelik ağır eleştirilerde bulundu. The Bitcoin Enlightenment: Ending the Fiat Dark Age kitabının yazarı ve Grupo Salinas’ın kurucusu olan Salinas, 6 Şubat’ta katıldığı Lunaticoin podcastinde, Avrupa’nın Merkez Bankası Dijital Para Birimleri (CBDC) konusunda attığı adımları eleştirdi ve kıtayı "yatırım açısından cansız bir müze" olarak nitelendirdi.
Salinas, Avrupa’nın CBDC’leri halka zorla kabul ettirmeye çalıştığını ve bu durumun insanları “hayvanat bahçesindeki kafeslerde yaşayanlar” konumuna getirdiğini savundu. Ona göre, Avrupa’daki bireyler için bu durumdan kurtulmanın tek yolu Bitcoin kullanmak. Bitcoin’in, kullanıcılarına olumsuz ekonomik ve finansal koşullardan bağımsız bir değer transferi imkânı sunduğunu belirtti.
Avrupa Gerçekten Kripto İçin Kötü Bir Ortam mı?
Salinas’ın Avrupa’ya dair görüşleri oldukça sert olsa da, bazı medya kuruluşları Avrupa’yı kripto düzenlemelerinde küresel bir standart belirleyici olarak görüyor. Avrupa Birliği (AB) düzenleyicileri, kripto sektöründeki riskleri azaltmayı amaçlayan adımlar atıyor. Salinas ise fırsatlara odaklanarak, AB’nin kriptoya karşı fazlasıyla temkinli ve muhafazakâr bir tutum sergilediğini düşünüyor.AB, kripto sektöründeki düzensizliği ortadan kaldırmak için sıkı kurallar koyuyor. Ancak, bu durum yenilikleri engelleyici mi, yoksa daha güvenli bir ekosistem oluşturucu mu? Avrupa, bir yandan kripto teknolojisini değerlendirmeye devam ederken, diğer yandan dolandırıcılığı ve kötüye kullanımı önlemeye çalışıyor.
Örneğin, 2021 yılında Avrupa, küresel kripto ticaret hacminde en büyük paya sahipti. Açık bankacılık sistemi sayesinde bireyler ve kurumlar kripto ekonomisine kolayca katılabiliyordu. Aynı dönemde ABD’de kriptoyla ilgilenen kurumlar bankacılık hizmetlerinden mahrum bırakılıyordu. Bunun yanı sıra Estonya, e-devlet sistemlerinde blokzincir çözümlerini benimseyerek dünya çapında öncü bir ülke haline geldi.
Avrupa ve CBDC Çıkmazı
Salinas’ın Avrupa’ya yönelik eleştirilerinin temelinde AB’nin Dijital Euro (CBDC) projesi yatıyor. 2021 yılından beri üzerinde çalışılan bu proje, Avrupa’da CBDC’nin resmî olarak başlatılması için yasal çerçeve oluşturmayı amaçlıyor. Ancak, Salinas’a göre bu, Avrupa’nın halkını “kontrol altında tutma” arzusunun bir yansıması.CBDC’ler, kripto para savunucuları ve ABD hükümeti tarafından özel hayatın ihlali olarak görülüyor. Avrupa, Çin’in dijital yuanına benzer bir sistem geliştirmeye çalışıyor. Aynı zamanda Rusya, 2025 yazında dijital rubleyi piyasaya sürecek.
Dijital euro, nakit paranın tamamlayıcısı olacak ve bankalar arası işlemleri kolaylaştıracak. Avrupa Birliği, çoğu ülkenin yabancı kredi kartı sağlayıcılarına bağımlı olmasını engelleyerek kendi ödeme sistemlerini kontrol altına almak istiyor. Bu sistemin; işlem maliyetlerini düşürmesi, hataları minimize etmesi, 7/24 çalışması ve şeffaflığı artırması bekleniyor. Ancak, mahremiyet savunucuları, hükümetlerin işlem verilerine erişebilmesinin büyük bir risk oluşturduğunu düşünüyor. Ayrıca, bu verilerin kötü niyetli kişiler tarafından ele geçirilmesi gibi güvenlik endişeleri de var.
Şu ana kadar CBDC projelerinin Çin, Nijerya ve Venezuela’daki örnekleri başarısızlıklarla dolu. Ancak, Avrupa’nın bu konuda yeni bir standart belirleme şansı bulunuyor.
CBDC’ler Popülerliğini Kaybediyor
Merkezi Bankalar ve Finansal Kurumlar Forumu (OMFIF) ile Giesecke+Devrient tarafından yapılan bir araştırmaya göre, birçok merkez bankası CBDC projeleri üzerinde çalışmaya devam etse de, %30’u bu projeleri ertelemeye başladı. Dahası, son dönemde %15’lik bir kısım, CBDC projelerini tamamen terk etme kararı aldı.Bu kararsızlığın ana nedenleri şunlar:
- Gizlilik endişeleri
- CBDC uygulamalarının başarısız örnekleri
- Halkın düşük ilgisi
Avrupa Kripto İçin Bir Tehdit mi, Yoksa Güvenli Bir Liman mı?
Ricardo Salinas, Avrupa’nın kripto para ve yatırım politikalarını fazlasıyla kısıtlayıcı buluyor ve bunu bireysel özgürlükleri kısıtlayan bir sistem olarak nitelendiriyor. Ancak, Avrupa’nın yaklaşımını destekleyenler, düzenlemelerin piyasayı daha güvenli hale getirdiğini savunuyor.Avrupa’nın kriptoya yaklaşımı Çin modeliyle benzer mi olacak, yoksa bireysel özgürlükleri de koruyacak bir sistem mi kurulacak? Bu soru, önümüzdeki yıllarda Avrupa’nın finansal geleceğini şekillendirecek en kritik konulardan biri olmaya devam ediyor.