Ab Ile Abd Arasında Ticaret Savaşı: Trump’ın Politikaları İttifakı Sarsıyor

gokgann

Aktif Üye
17 Ocak 2025
1,271
0
cyberpunk-bitcoin-illustration_23-2151611164.jpeg

2025 yılı, küresel ekonomide dengelerin değiştiği bir dönüm noktası olarak tarihe geçebilir. Donald Trump’ın ikinci başkanlık döneminde aldığı sert ekonomik kararlar, özellikle Avrupa Birliği (AB) ile Amerika Birleşik Devletleri (ABD) arasındaki ilişkileri büyük ölçüde zedeliyor. 2 Nisan 2025 tarihinde ilan edilen ve “Kurtuluş Günü” olarak adlandırılan günde, Trump yönetiminin başlattığı karşılıklı gümrük tarifeleriyle birlikte, uzun yıllardır süregelen transatlantik iş birliği ciddi bir sınavdan geçiyor.


Trump’ın Tarifeleri ve Ticaret Savaşının Etkileri​

Trump’ın imzaladığı kararnameyle yürürlüğe giren “karşılıklı tarifeler” yalnızca AB ile değil, küresel ölçekte birçok ekonomiyle olan ilişkileri sarsmış durumda. Bu karar, piyasada büyük bir belirsizlik yaratırken; en çok etkilenen ülkeler, ABD ile yoğun ticaret ilişkisi olan Avrupa ülkeleri oldu. Türkiye, Gürcistan, İtalya ve İrlanda gibi ülkeler, ABD'nin uyguladığı tarifelerden doğrudan etkilenen başlıca ülkeler arasında yer alıyor.

Avrupa merkezli kredi derecelendirme kuruluşu Scope, 15 Nisan 2025’te yayınladığı raporla ABD’yi kredi notu düşüşüyle tehdit etti. Halihazırda “AA / Negatif Görünüm” notu verilen ABD’nin, ticaret savaşını sürdürmesi halinde kredi notunun düşeceği öngörülüyor. Scope’un analizine göre, bu süreç devam ederse yalnızca ABD değil, onunla yoğun ticaret yapan tüm ülkeler ekonomik zarar görecek.


Üç Farklı Senaryo: ABD’yi Ne Bekliyor?​

Scope raporunda üç senaryo öne çıkıyor:
  1. Hafif Tarifeler (Tariff-light): Taraflar tarifeleri pazarlık aracı olarak kullanırsa kısa vadeli enflasyon ve güven sarsılması görülse de, yeniden dengelenme sağlanabilir.
  2. Sert Ticaret Savaşı: Sürekli ve yüksek tarifeler karşılıklı yaptırımları tetikler, tedarik zincirleri yeniden şekillenir, ancak büyüme potansiyeli hâlâ mevcuttur.
  3. Küresel Ekonomik Kriz: Tarifeler sabit kalır, Çin-ABD gerilimi tırmanır, AB karşı önlemler alır ve dünya çapında uzun sürecek bir mali kriz baş gösterir.

Dolar Güven Kaybediyor​

Bu gelişmelerin etkisiyle ABD doları, Nisan ayında diğer büyük para birimleri karşısında son yılların en sert düşüşünü yaşadı. Doların küresel rezerv para statüsü de sorgulanmaya başlandı. Uzmanlara göre, ABD'nin dış yatırımlara yönelik vergileri artırması ve sermaye kontrollerini devreye alması gibi adımlar, doları uluslararası işlemlerden dışlayabilir. Ancak şu an için yerine geçebilecek net bir alternatif yok.


Dijital Euro Tartışmaları: AB’den Yeni Hamle​

Aynı tarihte İtalya Ekonomi Bakanı Giancarlo Giorgetti, ABD merkezli stabil kripto paraların (USD-pegged stablecoins) Euro için oluşturduğu tehdide dikkat çekti. Giorgetti’ye göre, Trump’ın tarifeleri kadar önemli olan bu mesele, Avrupa’nın dijital ödeme sistemlerindeki geriliğini gözler önüne seriyor.

ABD, dijital dolar çalışmalarını durdurarak özel sektöre alan açarken, AB ise merkez bankası destekli bir dijital Euro (CBDC) geliştirmek için çalışıyor. Fakat bu girişim, mahremiyet ve devlet gözetimi tartışmalarını da beraberinde getiriyor. MiCA (Piyasalar Kripto Varlıklar Tüzüğü) gibi düzenlemeler, Tether gibi büyük stabilcoin ihraççılarının AB piyasasında faaliyet göstermesini zorlaştırıyor.

Trump’ın ekonomik politikaları, sadece kısa vadeli bir ticaret savaşı değil; uzun vadeli küresel ilişkilerde köklü değişimlerin habercisi olabilir. AB ile ABD arasındaki çatlak derinleşirken, dijital ekonomi ve para politikaları da bu ayrışmayı daha görünür hale getiriyor. Tüm gözler şimdi hem diplomatik adımlarda hem de dijital Euro’nun geleceğinde.
 

Konu görüntüleyen kullanıcılar

Üst